Son günlerde artan kadına yönelik şiddet olayları, toplumda büyük bir infial yaratmaya devam ediyor. Manisa'nın Salihli ilçesinde yaşanan son olay ise yine yürekleri sızlatan bir durumu gözler önüne serdi. Bir adamın, kız kardeşini eski sevgilisinden korumak amacıyla giriştiği sözde intikam eylemi, korkunç boyutlarda sonuçlar doğurdu. Olay, 32 yaşındaki A.B.'nin abisi M.B.'nin, kardeşini eski sevgilisi İ.D.'den koruma bahanesiyle gerçekleştirdiği şiddet eylemi ile gündeme geldi. A.B., başına gelenleri anlatırken adeta kendinden geçmiş durumdaydı. Korkunç işkence anları, aile ve arkadaş çevresinde büyük bir şok etkisi yarattı.
Olay, M.B.'nin, kız kardeşi A.B.'yi eski sevgilisi İ.D. ile olan ilişkisi nedeniyle tehdit etmeye başlamasıyla gündeme geldi. Genç kadın, abisinin yapmış olduğu bu tehditler üzerine bunalıma girdi ve kendisini korumak için ailesinden yardım talep etti. Ancak M.B., A.B.'nin yardım çağrılarını kulak ardı ederek daha da ileri gitti. Geçtiğimiz günlerde, M.B., kız kardeşini evinde buldu ve burada korkunç bir saldırıya uğradı. Olayın detayları dinleyenleri dehşete düşürdü. M.B.'nin ablasını "Çiğ çiğ yiyeceğim" şeklinde korkunç bir tehditte bulunarak, onu işkenceye tabi tutması Türkiye kamuoyunda infial yarattı. A.B., abisinin kendisine saatlerce çeşitli şiddet eylemleri uyguladığını ifade etti.
Genç kadının başına gelenler, sıradan bir olayın ötesinde ve izleri kolay kolay silinmeyecek türdendi. M.B.’nin tehditleriyle başlayarak, A.B.'ye uyguladığı işkence süreci, günlerce sürdü. Genç kadın, bu süre zarfında dayak yedi, korkunç şekilde yaralandı ve en nihayetinde kulağı ve burnu koparıldı. A.B., yaşadığı bu dehşeti, "Hızla ne olduğunu anlamadım. Korktum ve sürekli bağırıyordum, ama kimse duymadı," sözleriyle ifade etti. Olayın duyulmasının ardından A.B.’nin arkadaşları ve akrabaları durumu fark ederek hemen polisi aradı. M.B., olay yerine gelen güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. A.B. ise hastaneye kaldırıldı ve tedavi altına alındı.
Sonuç olarak, bu korkunç olay, aile içindeki şiddetin boyutlarını ve kadınların maruz kaldığı şiddet eylemlerinin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için toplumsal bilincin artırılması, eğitim çalışmalarının yapılması gerekmektedir. A.B.'nin yaşadığı bu trajik olay, sadece onun değil, aynı zamanda toplumun her kesiminin ilgi göstermesi gereken bir durum haline geldi. Kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemine karşı durmak, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için büyük önem taşımaktadır.
Suçluların cezasız kalmaması gerektiğini savunan birçok insan, A.B.'nin durumuyla birlikte, adaletin yerini bulması için toplumun sesini yükseltmesi gerektiğini vurguluyor. İlgili sivil toplum kuruluşları, kadınların korunması ve desteklenmesi için mücadelelerine devam ediyor. Olayın ardından yapılan hazırcevaplı deklarasyonlarla birlikte, şehirde ve ülkede daha geniş kapsamlı protestolar planlanıyor. Herkesin bildiği bir gerçek var ki, kadınlar, erkekler tarafından maruz kalındıkları şiddetin karşısında daha fazla sesini çıkarmalı ve haklarını korumalıdır. Bu tür olayların önüne geçmek için toplumun her kesiminde ortak bir bilinç oluşturulması şarttır.
Sonuç itibarıyla, A.B.'nin yaşadığı korkunç olay, yalnızca bireysel bir dram değil, aynı zamanda tüm toplumu ilgilendiren, dikkat edilmesi gereken, bir sorunun da simgesidir. Kadına yönelik şiddetin her türlüsü kınanmalı ve kadının toplum içindeki yerinin güçlendirilmesi için herkesin sorumluluk alması gerektiği unutulmamalıdır.